ЄмяЭ §аžаĶ
emre-sazak@hotmail.com
05064773118

WwW.MeTaLiA38.Tr.gG

Şebnem Ferah 2009

İstiklal caddesi kadar

bir sokak gordum ruyalarimda gecelerce
hic sana cikmadi
sadece yarim saat tutustuk elele
o saat durmadi

alnimdan akan ter
sana hic degmedi
gozumden damlayan yas
denizi bulmadi

dusunuyorum
ne kadar sevmis olabilirim
dusunuyorum
sen ben gece ve bir yol
baska bir sey
yok elimde hafizamda
dusunuyorum
ne kadar yer etmis olabilir

istiklal caddesi kadar
istiklal caddesi kadar

anlari birer birer
topladim sakladim
tarihin ortasinda
gelecek aradim

hucreme girdin dokundun hucrelerime
buluttum damladim
cumleler kacti dagildi dort bir tarafa
sadece noktayim

dusunuyorum
ne kadar sevmis olabilirim
dusunuyorum
sen ben gece ve bir yol
baska bir sey
yok elimde hafizamda
dusunuyorum
ne kadar yer etmis olabilir

istiklal caddesi kadar
istiklal caddesi kadar

Merhaba

eğer olduğun gibi geleceksen
olduğum gibi seveceksen
merhaba, zamanın ellerinden
merhaba, tut vakit kaybetmeden

dünyanın bütün günlerinden
en güzel günü bugün olsun

hayattan hayallerinden istediğinden bahset
düşünden düşündüklerinden hepsi olmuş farzet

eğer olduğun gibi geleceksen
olduğun gibi görüneceksen
merhaba, zamanın gözlerinden
merhaba, bak vakit kaybetmeden

dünyanın bütün nehirlerinden
sözlerimiz seslerimiz aksın
hayattan hayallerinden istediğinden bahset
düşünden düşündüklerinden hepsi olmuş farzet

tam olduğun gibi tam göründüğün gibi
tam hissettiğin gibi istediğin gibi

hayattan hayallerinden istediğinden bahset
düşünden düşündüklerinden hepsi olmuş farzet

hayattan hayallerinden istediğinden bahset
düşünden düşündüklerinden hepsi olmuş farzet

 

Şebnem Ferah – Benim Adım Orman

İçimden geçeceksen eğer
Buradayım yürü üzerime
Ateş şiir hepsi benim hazırım ben..
Gel gel gel gel

İstersen dinlen içimde
Köklerimden bir şarkı var dilimde
Çıplak ayaklarla gez her köşemde
Gel gel gel gel

Benim adım orman
Örtü yaptım yapraklardan
Serdim herkesin üstüne
Biz hepimiz uyuduk bittik yalnızlıktan

Yeşildim olabildiğince
Yaşlandım maviye değince
Hem gündüz hem gece aklına düşünce
Gel gel gel gel

Benim adım orman
Örtü yaptım yapraklardan
Serdim herkesin üstüne
Sür yüzünü yüzüme korkma yalnızlıktan

Benim adım orman
Örtü yaptım yapraklardan
Serdim herkesin üstüne
Sür yüzünü yüzüme korkma yalnızlıktan

 

Şebnem Ferah – Yalnız

kim bilir neler neler gecti basindan
kimse boyle yalniz olamaz
anlat birer birer tut ellerimden
kimse boyle kuskun olamaz

cizgi cizgi yuzunde
golgeli gozlerinde
agir sessizliginde
neler neler var
ne hikayeler var

her bahar oncesinde
kardelene donusmeyi
kopmayi koparilmayi anlat

karanlikla dans etmeyi
sonra olmeye yatmayi
kahpe dunyayi anlat

titreyen cenende dunya devrilmis
kimse boyle uzgun olamaz
gozlerin dolu dolu hayatin da oyle
kimse boyle yorgun olamaz

hep goz pinarinda
duran o gozyasinda
akmaya hazirlanan
neler neler var
ne hikayeler var

her bahar oncesinde
kardelene donusmeyi
kopmayi koparilmayi anlat

karanlikla dans etmeyi
sonra olmeye yatmayi
kahpe dunyayi anlat

uzaklara dalip gitme
gozlerin de dolmasin
kimse boyle yalniz olmasin

her bahar oncesinde
kardelene donusmeyi
kopmayi koparilmayi anlat

karanlikla dans etmeyi
sonra olmeye yatmayi
kahpe dunyayi anlat anlat

Eski

eski bir şiir eski bir hikaye
eski bir ezgi var aklımda
herkes hayattaydı bildiğim herkes
hiç korku yoktu
yoktu aklımda

 

eski bir kitap eskimiş resimler
eski bir şarkı var aklımda
sevdiğim birini hiç kaybetmemiştim
kaybetmek yoktu
yoktu aklımda

sıradan basit bir günün uğruna
hiç dua etmemiş hiç yalvarmamıştım

sen nasıl başardın
yüz yıllık ağaç gibisin
nasıl böyle kaldın
büyürken eskimeyen eskise de değerlenen

sen nasıl başardın
yüz yıllık ağaç gibisin
nasıl böyle kaldın
yoksa sen de sadece öyle duranlardan mısın

eski bir oyun eski bir sokakta
eski bir hırka var omzumda
aşka inanırdım her hücremle
hiçbir yük yoktu
yoktu omzumda

sıradan güzel bir günün uğruna
hiç dua etmemiş henüz yalvarmamıştım

sen nasıl başardın
yüz yıllık ağaç gibisin
nasıl böyle kaldın
büyürken eskimeyen eskise de değerlenen

sen nasıl başardın
yüz yıllık ağaç gibisin
nasıl böyle kaldın
yoksa sen de sadece öyle duranlardan mısın

Mahalle

kalbimin topraklarina mezarlar kazdin
her birinin ustune gokdelenler koydun
aklimin yapraklarini bir bir kopardin
binalarin ust katlarina suslu teraslar yaptin

gecer gider sandin gecmedi gitti
kurdugum bu mahalle haritadan silindi

aklimin sokaklarini arar sorarken
kim bilir ben kac kalp kirdim
zamanin istasyonunu trenler gecerken
kim bilir kac kez kacirdim

uykumun masallarini her gece anlattin
dinledim defalarca seni kahraman yaptim
kurdugum mahallenin her sokaginda
utanmadin gecelerce sovdum saydin

gecer gider sandin gecmedi gitti
kurdugum bu mahalle haritadan silindi

aklimin sokaklarini arar sorarken
kim bilir ben kac kalp kirdim
zamanin istasyonunu trenler gecerken
kim bilir kac kez kacirdim

Ateşe yakın

bir mum yaktığım
o akşam seni andım
korkuyu savdığım
her anı hatırladım

gittiğin günden şimdiye
her şey aynı sadece
çok özledim
her kahraman gibi erken gittin

gördüğüm en son ışık
parıltı sendin hep parlardın
dinlendiğin o sarmaşık sonra soldu
hep uçtun ateşe yakın

bir kayık iki kürek
ay parlak asil yürek
biraz rakı biraz azık
belki hayat bu demek

göçtüğün gün ben tesadüfen
düşümde gördüm veda ederken
çok özledim
her kahraman gibi erken gittin

gördüğüm en son ışık
parıltı sendin hep parlardın
dinlendiğim o sarmaşık sonra soldu
hep uçtun ateşe yakın

Serapmış

güneş batınca fark ettim
bütün hayallerim caddeye uzanmış
tüm doğru bildiklerim asfalta akmış
hepsi serapmış

birileri var önümde gerimde
her yanımda yüreğimde
kalabalığın içinde dışında
her yerde yalnızlığımda

karaya oturmuş eski bir gemide
gölgesinden sıkılmış söğütte
baktığım her yerde her aynada
mutluluktan sürülmüş
sanki yasaklanmış biri var

ellerinden içilmiş şarapta
gözlerinden okunmuş şiirde
baktığım her yerde her aynada
mutluluktan sürülmüş
sanki yasaklanmış biri var

güneş batınca fark ettim
bütün hayatım caddeye uzanmış
yolun tam yarısında asfalta akmış
her şey serapmış

birileri var önümde gerimde
her yanımda yüreğimde
kalabalığın içinde dışında
her yerde yalnızlığımda

karaya oturmuş eski bir gemide
gölgesinden sıkılmış söğütte
baktığım her yerde her aynada
mutluluktan sürülmüş
sanki yasaklanmış biri var

ellerinden içilmiş şarapta
gözlerinden okunmuş şiirde
baktığım her yerde her aynada
mutluluktan sürülmüş
sanki yasaklanmış biri var


İnsanlık

aynıydı gökyüzümüz
savrulduk her birimiz
insanlığa ne oldu

masumdu gözlerimiz
adildi kalplerimiz
insanlığa ne oldu

ormandık kül olduk
insandık kul olduk
kaybettik savrulduk
ayrıldık ayrı kaldık
bittik artık

farklıydı seslerimiz
aynıydı gerçeğimiz
insanlığa ne oldu

berraktı umutlarımız
çekingendi hırslarımız
insanlığa ne oldu

ormandık kül olduk
insandık kul olduk
kaybettik savrulduk
ayrıldık ayrı kaldık

ormandık kül olduk
insandık kul olduk
insanlığın kalbinde
alnında kurşun olduk
bittik artık

Bazı aşklar

en son gördüğüm rüya
en son yazdığım şarkı

hepsini sana anlatmazsam
hepsini sana söylemezsem
hepsini seninle paylaşmazsam
eğer sen duymazsan

yarım kalırlar
yetim kalırlar
küskün kalırlar
aynı sen ve ben gibi

sen ben bitmeyen şiir
sen ben bitmeyen şarkı

boynunun omzunla buluştuğu
hem serin hem ılık çukurdan
yavaş yavaş yudum yudum su içtim
sonra kayboldum

bazı aşklar
yarım kalırlar
yetim kalırlar
aynı sen ve ben gibi

Uçurtma

gelmişim geçmişim
birden aniden buharlaştı
bol kitaplı bir odada
dünya yavaşça önümde uzandı

ben en güzel şarkımı henüz yazmadım
ben en güzel şarkımı henüz yazmadım

yel değirmeni rüzgarla
rüzgar uçurtmayla geldi
uçurtma bir çocuğun gözünden
dünyayı korkuyla seyretti

kaldırımda bir güvercin
birden yüzüstü yere uzandı
kundağında kundaklanan bir ruh
vicdanlardan göğe taştı

ben en güzel şarkımı henüz yazmadım
ben en güzel şarkımı henüz yazmadım

yel değirmeni rüzgarla
rüzgar uçurtmayla geldi
uçurtma bir çocuğun gözünden
dünyayı korkuyla seyretti


Bugün 20 ziyaretçi (28 klik) burdaydı!

ANKETLER WILLIAM HILL 888 CASINO Metatrader Online casino games
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol